
İnsanlık suçu
Siz dünyanın en şanslı insanıyım diye düşünüyordunuz,
Güzel bir yuvanız harika iki çocuğunuz vardı. Çok şanslıydınız. Çocuklardan erkek olanı okulu, üniversiteyi de bitirdi, şimdi de sıra onun evlilik yolculuğunda yanında olmakta diye düşünürken, uğruna her şeyinizi veririm dediğiniz çocuğunuz gelip de ; “ anne/ baba ben eşcinselim “ diyor size.
Şok oluyorsunuz, ne yapacağınızı bilemiyorsunuz, o hep belki de içten içe yargıladığınız çocuklar ve ailelerinden biri de siz misiniz yani? Ve kabullenmek istemiyorsunuz. Ama kaçamıyorsunuz da.
Geçmiş bir film şeridi gibi önünüzden geçip gidiyorken aslında oğlunuz bunun işaretlerini hep verimi size de şimdi fark ediyorsunuz ki siz hep kaçmışsınız bunlardan.
Artık gerçekle karşılaştınız. Hem de tüm gerçekle.
Ve kafanızda deli sorular. Acaba oğlunuzun eşcinsel olmasında sizin de payınız var mı?
Yoksa asıl sorumlu siz misiniz?
Ne kadar da kahredici ve kalp kırıcı bir soru değil mi?
Ya da içinizden, hayır hayır, eşcinsellerin anne babası bizim gibi değil onlar farklı mı diyorsunuz?
İnanın onlar da sizin bizim gibi insanlar ve çok ama çok değerli aileler.
Peki nedir bu işin aslı?
Tıbbi, fizyolojik, çevresel, sosyolojik, ailesel daha bir sürü etken var ortada.
Şunu öncelikle belirtelim ki, homoseksüelliğin temelleri genellikle ERKEN ÇOCUKLUK döneminde atılmaktadır. Ve asıl rolü çoğunlukla AİLELER oynamaktadır.
Çünkü her bir birey, cinselliğe karşı tutumunu, daha da önemlisi cinsiyetine özgü cinsel kimliğini ebeveyninden aldığı mesajları yorumlayarak ve özellikle hemcinsi olan ebeveyni ile özdeşleşerek gelişimini tamamlar.
Çocuk anne babasının davranışlarını gözlemleyerek, onları bir hafiye gibi takip ederek, onlardan gelen açık ve örtülü mesajları yorumlayarak cinsellik konusunda kendine bir tutum geliştirir.
Yani yol haritasının taslağını ebeveyninden aldığı bu mesajlarla çizer. Ebeveynin telkin yolu ile, alt mesaj olarak verdiği bu öğretiler çocuğun doğuştan getirdiği cinsellikle ilgili filizleri kırabilir.
Ve özellikle bu filizlerin çekirdek cinsel kimlik gelişim döneminde ( 1 – 3 yaş ) kırılmış olması ilgili alanı felç eder.
Dünyaya gelen her çocuk, heteroseksüel libido da dahil olmak üzere cinsellikle ilgili tüm filizlerini de birlikte getirmiş olur. Ve her hangi bir müdahale bulunmadığı sürece bütün bireyler bu fiilleri besleyerek heteroseksüel bir gelişim gösterir. Homoseksüellik ise ancak heteroseksüel dürtülerin ifade edilmesini engelleyen yaygın korkuların veya travmaların varlığı halinde ortaya çıkar. Buna neden olan faktörlerin başında da heteroseksüellikle ilgili filizlerin 1 ile 3 yaş aralığında ebeveynler tarafından kırılması gelir. Bireyin heteroseksüel libidosu kırılırken homoseksüel libidosu öne çıkar.
Denge bozulmuş olur.
Bizim çocuklarla konuşurken verdiğimiz örnekler, alttan mesajlar, anneyi ya da babayı kötüleyen kelimeler aslında çocukta farklı şeyleri ortaya çıkarabilecektir.
Bu konuda toplum olarak hepimize görev düşmektedir.
Sağlam aile yapısının bozulmaması için gerekli ve yeterli çalışmalar yapılmalıdır.
Ve inanın bu çocuklar da bu aileler de desteğe çok ihtiyaç duymaktadır.
Aileler olarak çocukların cinsiyetine uygun yetiştirilmesine destek olunması çok önemlidir. Bunun ihmal edilmesi suistimaldir ve bir insanlık suçudur.