Fibromiyalji

Fibromiyalji; Kaslarda ve kemiklerde görülen yaygın ağrı, hassasiyet alanları, genel olarak yorgunluk ile karakterize olan kronik bir rahatsızlıktır. Aslında birçok başka belirtiler de görülebilir. Uyku problemleri, uzun süreli uyumaya rağmen dinlenmemiş olarak kalkmak, yataktan zoraki kalkmak, baş ağrısı, depresyona yatkın ruh hali, kaygı, odaklanmada zorluk, nefes almada zorlanma, kulaklarda çınlama gibi belirtiler de görülebilir.
Genelde kadınları tutan bu sendromda, gelen kişi tipik olarak özellikle sırt bölgesinde olan taş gibi bir sertlikten bahseder. Yatamaz, uyuyamaz, her bulduğu fırsatta sırtını ovdurur. Masaj yapamaya çalışır ve genelde de ağrıyı şiddetli olarak tanımlar.
Neyin sebep olduğu tam olarak tanımlanamamasına rağmen yine başrolde stres vardır diyebiliriz. Daha önceden geçirilmiş bir enfeksiyon, belki aile faktörü, mükemmeliyetçi kişilik yapısı bunlara ek olarak söylenebilir.
Çoğu tedavi ettiğim hastalarımdan gördüğüm kadarıyla şunu da söylemek istiyorum. Özellikle kadınlar, zamanında yaşanılan olayları biriktirip anı kilerlerine depoladığı için, zamanı geldiğinde, vücudu zayıf düştüğünde, bağışıklık sistemleri korunmasız yakaladığında hastalık baş gösteriyor. Öyle sinsice hareket ediyor ki, bütün vücudun ağrımasına sebep oluyor. Kişinin kendini oldukça kötü hissetmesine sebep olarak yaşam kalitesini düşürüyor.
Belki bu hastalığa kronik olarak rüzgara, eskilerin cereyan dediği hava akımına maruz kalmak da sebeptir. Ama sebep her ne olursa olsun, vücuttaki ağrı dayanılmaz olabiliyor. Beyin ve sinir sistemi, normal ağrı sinyallerini yanlış yorumlayarak bedenin aşırı tepki göstermesine sebep oluyor. Bu da beyindeki bir kimyasal madde dengesizliğini işaret edebilir. Sonuçta öyle ya da böyle ortada şiddetli ağrı duyan hastalar var. Hem mutsuz, hem de uykusuz, artı bunun üzerine de sinirli ve her daim gergin olan hastalar.
Fibromiyalji tanısı aslında öyle kolay da konmuyor, tedavisi de pek yüz güldürücü olmayabiliyor. Burada tedavinin hedefi ağrıyı yönetmek ve yaşam kalitesini artırmaktır. Hem yaşam biçimi değişikliği yapılacak hem de ağrı kesici, antidepresan, anntiepileptik ilaçlar verilecektir. Maalesef çoğu vaka da ilaçlara rağmen sonuç alınamadığı gözlenmiştir.
İşte burada akupunkturun payı büyüktür. Vücut akupunkturu, manyetik akupunktur, gereken durumlarda elektro akupunktur ve tabi kulak akupunkturu yapılarak en az 10 seansta yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz. Bilinen bir deyim vardır, “Ağrı dindirmek nice ilahi bir sanattır.” Diye.
İşte yıllardır yaptığım tedavilerde akupunktur ve konuşma terapisi ile nice ağrıdan muzdarip hastamın yüzünün güldüğünü görmek bizim için mükafatların en büyüğü olmuştur. En azından ilaçların etkisinden kurtulup, ilaçsız bir tek gün bile geçiren hastaların zamanla ilaç bağımlılığından kurtulup da ağrıyı yönetebildiğini gördüm. Tabi ki beynini de. En güzel şekilde beynine yolladığı mesajlar da değiştiği için, yeni nöroplastik alanları da oluşabildiği için yaşam kalitesi de artan hastalar sağlıklarına kavuştular. Onlar mutlu doktorlar mutlu, hasta yakınları da huzurludur takdir edersiniz.
İnsan vücudunun dengesini yerine getirmeye çalışan, ve hastayı bir bütün olarak gören akupunktur ilminin, ehil ellerde yapılmaya devam edildikçe ne denli faydalı olduğunu Türkiye’de de kanıtlayacağına inancım sonsuzdur.
Yüreğiniz yorgunluk görmesin,
Huzur yanı başınızda olsun,
Ümidiniz her daim taze olsun dileklerimle…
Esen kalın.
Son yorumlar